Sevgili TARKAN Okurları,
Sizlerden gelen yoğun istek üzerine, kahramanımız Tarkan'ın maceraları, 2010-2013 yılları arasında, kaliteli renkli baskısıyla yeniden yayınlandı. Bu yeni kitap dizisinde maceralar, bölümler halinde toplam 20 adet kitap halinde yayınlandı. İlk yayınlanan macera ise ALTIN MADALYON (1.bölüm) oldu, böylece uzun süredir tekrar basımı yapılmamış olan en heyecanlı Tarkan maceralarından birisiyle bu yeni kitap dizisi başlamış oldu. Ardından aylık tempoda, yine uzun süredir yayınlanmamış olan Tarkan maceralarına öncelik verilerek, Tarkan sevenlerin arşivinde eksik olduğu tahmin edilen maceraların tamamlanmasına çalışıldı. 2013 yılına gelindiğinde, yayınevinin kendi faliyetini sona erdirmesi sebebiyle kitap dizisi son birkaç kitabın basımı malesef gerçekleştirilemedi. Korkunç Takip, Güçlü Kahraman, Kuzeyde Dehşet Var maceralarıyla birlikte Tarkan'ın son macerası olan Milano'ya Giden Yol (1.ve 2.Bölümler) bu kitap dizisinde yer alamadı.
ALTAR MEDYA olarak bu yeni dönemde eksik kalan kitapların da yayınını gerçekleştirerek siz değerli Tarkan okurlarının arzusunu yerine getirmeyi ve sizlere eksiksiz bir arşiv sunmayı hedefliyoruz.
SİPARİŞ için sitemizdeki SATIŞ sayfasında bulunan SİPARİŞ FORMU'nu doldurabilirsiniz.
Sevgilerimizle,
tarkan.com.tr
TARKAN, Adriyatik sahilinden bindiği küçük yelkenli bir tekne ile Kuzey Afrika’ya doğru yolculuk yapmaktadır. Bindiği teknenin kaptanı Romalıların uzun süredir peşinde olduğu Makedonyalı Korsan Kandilis’tir. TARKAN’ın yolculuk boyunca sessiz ve esrarengiz duruşu Kandilis’i ve tayfasını meraklandırır. Kandilis, TARKAN’ın kim olduğunu öğrenmek üzere yanına geldiğinde ortam gerginleşir. Bu sırada teknenin gözcüsü bir Roma savaş gemisinin hızla kendilerine doğru yaklaşmakta olduğu haberini verir. Romalı Kumandan Horas’ın çift kürekli büyük savaş gemisi, Kandilis’in küçük korsan teknesine çarparak parçalar. Tarkan'ı, Kurt'u ve Kandilis'i esir alan kumandan Horas’ın amacı, onları Roma’ya götürüp gladyatör okulunun yöneticisi Şişko Lisiyus’a birkaç kese altın karşılığında satmaktır.
Hun İmparatoru Attilâ, oğulları ve kumandanlarıyla toplantı halindeyken, Kuzey Çin’in başkenti Kançu’ya giden Türk tacirlerin mallarının Çinli askerler tarafından yağmalandığını, tacirlerin askerler tarafından tutsak edildiğini, direnenlerin ise öldürüldüğü haberini alır. Bunun üzerine Attilâ, büyük oğlu Ellak’ı Çin’e elçi olarak göndermeye karar verir. Prens Ellak’ın Çin’e gideceğini önceden Çin imparatoruna bildirmek üzere atlı bir haberciyle mektup gönderilir. Fakat haberci henüz Alan topraklarındayken Bizanslılarla işbirliği yapan Alanlı haydutlar tarafından haince pusuya düşürülür. Saldırıyı gören TARKAN mektubun Bizanslıların eline geçmesini engeller ve habercinin yarım kalan bu yolculuğunu tamamlamaya karar verir. TARKAN yanında kurdu ile birlikte Çin’e doğru yeni bir maceraya atılır.
Avrupa Hun İmparatorluğu’nun sınırları kuzeyde Baltık sahillerine kadar genişlemişti. Kumandan Kurt Bars’ın kalesinin yakınlarındaki sahilde, TARKAN’ın dostları Bige ve Kulke, balık tutmaktadır. Oltasına bir türlü balık gelmeyen Kulke, Bige’nin yanından uzaklaşır ve kuytu kayalıklardan oltasını denize savurur. Kulke’nin oltasına sarı saçlı, mavi gözlü bir kadın takılır. Kulke büyülenmiş bir şekilde kadının peşinden denize dalar. Bir süre sonra Kulke’nin kaçırıldığını anlayan Bige yardım istemek için kaleye geri döner. Bige’in anlattıklarından Kulke’nin kaçırıldığını öğrenen TARKAN, ihtiyar bir balıkçıdan aldığı küçük bir tekne ile Baltık Denizi’nde yeni bir maceraya doğru yol alır.
TARKAN, dostları Bige ve Kulke ile birlikte Kahraman Muncuk’un kalesine geldiklerinde kötü bir sürpriz ile karşılaşırlar. Yıkıntılar arasında yaralı halde buldukları kalenin kumandanı Kahraman Muncuk’un son sözü “Müthiş AZUK” olur. Kaleyi yakıp yıkanın Kuzeyli Barbar Müthiş AZUK olduğunu öğrenenTarkan ve dostları, Kumandan Kurt Bars’ın kalesine giderler. AZUK’un barbar ordusunun Kurt Bars’ın kalesini de kuşattığını gören TARKAN ve dostları soydaşlarını kurtarmak için amansız bir mücadeleye girişecektir.